Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 602 Kez görüntülendi.

EVLENME

     Evlilik İslam Hukukunda, şahsi hukuk olarak tanımlanır.

  Evlenme – Boşanma – Velayet – Vesayet ana konu başlıklarıdır.

İslam Hukukunda evlenmeyi ifade eden terim NİKÂH’TIR… “Cinsi münasebeti meşru kılan akittir” diye kısaca tanımlanabilir.

İslam ülkelerinin yürürlükte olan medeni kanunla- rında Evlilik; “Evlenmeleri yasak olmayan bir erkek ve bir kadın arasında yapılan ve müşterek hayatı sürdürmek, yeni neslin oluşumunu sağlamak için kurulan bir müesse- sedir. Nikâh bu müessesenin kuruluş anlaşmasıdır” diye tanımlanır.

İslam Hukukçuları evlenmeyi ZİNA gibi çok ağır bir HARAM dan korunmak için bir vecibe olarak telakki etmişlerdir.

Bekârlık İslam toplumu nezdinde müspet bir hare- ket olarak görülemez. Evlilik konusunda ayet ve hadis- lerde, uyarı ve teşvikler açıktır. Kur’an’da evlilik huku- kunu ilgilendiren yirmi iki ayet mevcuttur.

İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye göre, “Evlilikle uğ- raşmak nafile ibadetten daha hayırlıdır”

Evlenme, eşler arasında bir hayat ortaklığı oluştu- rur. Çocuk sahibi olmak, neslin devamı, insanın yaratılış gayesidir. Allah Resulü (sav) Efendimiz; nikâhlanıp, ümmetin çoğalmasını emir buyurmuşlardır.

Evlenilmediği takdirde fuhuş ve zina tehlikesi ile karşı karşıya kalan birey için evlilik farz-ı ayn’dır diye hüküm verilmiştir.

İslam Hukuku bazı özel şartlar nedeniyle dört ba- yanla aynı anda evlilik müsaadesi vermiş olmasına rağ- men prensip olarak tek bayanla evlenmeyi tavsiye etmiş- tir. Bu tavsiye İslam toplumunda büyük bir çoğunluk ta- rafından hüsnü kabul görmüştür.

İslam Hukuku, Mehir’siz evlenmeye izin vermemiş, mehr’in başlık parası değil bizzat evlenecek kadının hak- kı olduğunu belirtmiştir.

Erkekle kadın arasında herhangi bir farklılık göze- tilmemiş, ayet ve hadislerde erkeklerin eşlerine iyilik ve güzellikle hitap etmeleri emredilmiştir.

Yeni bir aile kuracak olan kadının, önceki serveti, şahsi malları, yeni kurulan aileye aktarılmasına kesinlikle müsaade edilmemiş. Kadın şahsi malları konusunda dile- diği gibi tasarruf yetkisine sahip kılınmıştır.

Erkeğin boşama hakkı, bazı önemli şartlar altında gerçekleştirilmiş, kadın nikâh öncesi yapılan anlaşma ge- reği boşama hakkının kendisine verilmesini isteyerek, günümüzde bile ulaşılamayan bireysel hak ve hürriyetlere imkân sağlanmıştır.

Nikâh öncesi, kadının rızası ve isteği olmadan ger- çekleşme ihtimali olan evliliği İslam temelden reddetmiş, kadın temyiz yaşına ulaşmadan ailesi tarafından zoraki bir nikâha tevessül ettirilmiş ise, temyiz yaşına ulaştığın- da kadına nikâhı bozma yetkisi verilmiştir. Ayrıca Mü- meyyiz olan bir kadına hiçbir şahıs evlenmesi konusunda baskı yapmaya yetkili kılınmamıştır.

İslam hukukunda, evlilik konusunda birinci hak sa- hibi kadındır. Bayanın isteği ve mutlak iradesi ile karar verebilmesi için nikâh masasında evliliği kabul edip et- mediği öncelikle kendisine sorulur. İCAB olmadan kabul olmaz. Bayan evliliği kabul ettim dedikten sonra, erkek kabul eder…

İslam Hukuku bazı özel şartlar nedeniyle dört ba- yanla aynı anda evlilik müsaadesi vermiş olmasına rağ- men prensip olarak tek bayanla evlenmeyi tavsiye etmiş- tir. Bu tavsiye İslam toplumunda büyük bir çoğunluk ta- rafından hüsnü kabul görmüştür.

İslam Hukuku, Mehir’siz evlenmeye izin vermemiş, mehr’in başlık parası değil bizzat evlenecek kadının hak- kı olduğunu belirtmiştir.

Erkekle kadın arasında herhangi bir farklılık göze- tilmemiş, ayet ve hadislerde erkeklerin eşlerine iyilik ve güzellikle hitap etmeleri emredilmiştir.

Yeni bir aile kuracak olan kadının, önceki serveti, şahsi malları, yeni kurulan aileye aktarılmasına kesinlikle müsaade edilmemiş. Kadın şahsi malları konusunda dile- diği gibi tasarruf yetkisine sahip kılınmıştır.

Erkeğin boşama hakkı, bazı önemli şartlar altında gerçekleştirilmiş, kadın nikâh öncesi yapılan anlaşma ge- reği boşama hakkının kendisine verilmesini isteyerek, günümüzde bile ulaşılamayan bireysel hak ve hürriyetlere imkân sağlanmıştır.

Nikâh öncesi, kadının rızası ve isteği olmadan ger- çekleşme ihtimali olan evliliği İslam temelden reddetmiş, kadın temyiz yaşına ulaşmadan ailesi tarafından zoraki bir nikâha tevessül ettirilmiş ise, temyiz yaşına ulaştığın- da kadına nikâhı bozma yetkisi verilmiştir. Ayrıca Mü- meyyiz olan bir kadına hiçbir şahıs evlenmesi konusunda baskı yapmaya yetkili kılınmamıştır.

İslam hukukunda, evlilik konusunda birinci hak sa- hibi kadındır. Bayanın isteği ve mutlak iradesi ile karar verebilmesi için nikâh masasında evliliği kabul edip et- mediği öncelikle kendisine sorulur. İCAB olmadan kabul olmaz. Bayan evliliği kabul ettim dedikten sonra, erkek kabul eder…