Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 694 Kez görüntülendi.

EVLİLİK

       Geçerli bir evlenme teklifi için iki şart vardır.

a) Evliliğe engel bir hal olmaması…

Taraflardan evliliğe engel bir hal varsa, evlenilmiş olsa bile özür ortaya çıkınca evlilik fesh olunur. Taraflar öncelikle, sütkardeşliğine dikkat etmeli, sağlık konusunda titiz davranmalı, bulaşıcı genetik bir hastalık taşınmaması konusunda şuurlu olmalıdır.

       Evlilikte aslolan din kardeşliğidir. Evlilikten önce taraflar din birlikteliği konusunu iyice araştırmalı, evle- necek erkek ve bayan da dini bağ ve duyarlılık aranmalıdır.

       Erkek; din birlikteliği olmayan bir bayanla eğer za- ruret varsa evlenebilir. Ancak mümine bir kadın, Müslü- man olmayan bir erkekle evlenemez. Dini kimliği önce- den bilinmeyen bir erkekle yapılan evlilikte, mümine bir kadın iman etmemiş bir erkekle evlilik yaptığını öğrense yapılan nikâh geçersizdir. Günümüz uzak doğu dinlerinden birine mensup (Budist – Şintoist – Mecusi) bir kadın ve erkekle yapılan evlilik geçersizdir.

Gelenek olarak İslam motifli ancak, İslam’ın ana temellerini inkar eden bireylerle yapılan evlilik geçersizdir…

Evlenecek taraflar arasında TEVHİD inancının tam olarak oluşması şarttır… Bu konuda şüphe, inkâr, küfrü gerektirdiği için evlilik batıl olur…

Her türlü tasvip edilmeyen FİKRİ--- DİNİ--- İDEOLOJİK yaşam tarzı ve görüşünün, İslam’la ters dü- şebileceği bir bireyle evlilik söz konusu olunduğunda, mutabakata varılacak İKİ nokta çok önemlidir:

  1. Tevhid İnancında en ufak bir sapma olmaması…
  1. Ehli kıble olması…

Akaid olarak, Müslümanların karşı tarafta arayacağı en önemli özellik bu iki şarttır. Bu iki asgari şartta taraflar mutabık olmalıdır…

Tanrı tanımaz (Ateist) – Tanrının varlığı ve yokluğu arasında bir fark görmeyen (Agnostik) Tanrının varlığına inanıp hiçbir ilahi dine inanmayan bireylerle yapılan nikâh merasimi dinen batıl ve geçersizdir.

Geleneksel olarak İslam motifli ancak, İslam’ın ana temellerini inkâr eden bireylerle yapılan evlilik geçersizdir… Örneğin, Allah’ın varlığı ve birliği konusunda te- reddüt ifade eden, Hz. Muhammed (sav) efendimiz yerine risalet’in Hz. Ali veya bir başkasına ait olduğu inancını taşısa, şahıs teknik olarak İslam dairesinin dışındadır…

Evlenecek taraflar arasında tevhid akidesinin tam olarak oluşması şarttır. Bu konuda şüphe ve inkar küfrü gerektirdiği için , Müslüman olan diğer tarafla yapılan evlilik  batıl olur..

Nişan merasimi öncesi taraflara düşen en büyük sorumluluk İNANÇ konusunun araştırılıp tam netlik kazandırılmasıdır. Ana-baba Müslüman ancak evlat beşeri ideoloji ve dogmalar tesirinde kalarak İslam’ı reddetmiş veya dini mükellefiyetleri kabul etmemiş, kadın ve erkekle yapılan nişan girişimi, bataklığa bina yapmakla eş değerdir ve nikah batıldır.

b) Kendisine evlenme teklifi yapılmış bir kadına bir başkası tarafından ikinci teklif yapılması ahlaki değildir. Allah Resulü (sav) Efendimiz bir erkeğin evlenme teklif ettiği kadına, bu teklif reddedilmedikçe veya geri alınma- dıkça bir başkası tarafından yapılan ikinci teklifi batıl saymıştır.

Evlilik teklifi direkt veya endirekt hitap ile karşı ta- rafa iletilebilir. Kız tarafına araştırılıp uygun bir ortamda ya aile büyükleri tarafından evlilik talebi iletilir veya ta- rafların birbirlerine münasip kelimelerle talip olunduğu beyan edilir.

Nişan bir evlilik anlaşması değildir. Bir evlilik vaa- dinden ibarettir. Nikâh gerçekleşmedikçe taraflar birbirle- rine helal olmaz.

Bazı toplumlarda, söz kesilip taraflar anlaşınca kız – oğlan birbirlerine helal olur görüşü kesinlikle yanlıştır. Nikâhsız beraberlik asla söz konusu olamaz.

İslam, evliliği bir ibadet olarak nitelendirdiği için, taraflara eş seçiminde titiz davranmalarını tavsiye eder. Allah Resulü (sav) Efendimiz tarafların birbirlerinde ara- yacakları özellikleri şöyle sıralamıştır.

  1. Dindar olması: Taraflar dindar olan bir eşi seç- meleri özellikle kadının dindar olması evlenmek için ter- cih sebebi sayılmıştır.
  2. Doğurgan olmak: Çocukları seven, çocuktan nef- ret etmeyen bir erkek veya aynı özelliğe sahip doğumdan korkmayan, çocuk sevgisi ile donatılmış bir anne adayı ile evlilik önemlidir.

Günümüz insanı, aldığı eğitim nedeniyle kariyer uğruna çocuk sahibi olmayı ileri tarihlere ertelemekte çocuksuz süregelen evlilikler ciddi problemlerle karşı karşıya kalmaktadır.

Çocuk yapmama veya kariyeri çocuğa tercih etme eğilimi çağımızın tedavi edilemeyen hastalıklarından biridir.

Kariyer uğruna bazı evliliklerin sona erdiği, tarafların tek çocukla yetinip yine problemlerin ilerleyen yıllara ötelenmesi, çağımızın eseri ailevi sorunlardan biridir.

Bu nedenle doğurgan olmayı seven bir kadınla evli- lik çıkabilecek sorunların öncelikli olarak temizlenmesi demektir.

 

  1. Erkek ve kadın birbirlerini tercih ederlerken üzerlerinde ZİNA izi olmamasına öncelikli olarak dikkat etmelidirler….Erkek, her türlü zina eylemlerine tevessülden sonra eli, erkek eline değmemiş bir kadına talip olması adalet duygusunu rencide etmektedir.

Kur’an, tarafların denkliği konusunda uyarıda bulunmaktadır.

Harama hiçbir zaman yanaşmamış bir erkek yine kendisi gibi hayâ sahibi bir kadına denktir ve bu denklik mutlu bir aile ortamı için şarttır.

Ülkemizde, özellikle üniversite gençliği üzerinde yapılan anketlerde kahir ekseriyet, kız ve erkek arkadaş edindiği konusunda beyanda bulunmaktadır…

Dinimizin asla hoş görmediği bu karşı cinsle arka- daşlık ileri düzeylere gelip, evlilikle neticelenmediğinde, tertemiz yeni bir evlilik sayfası nasıl açılabilir…

Evlilik öncesi bayan için, HAYÂ duygusunun mev- cut olması, evlilik öncesi erkek arkadaşı olmaması, mutluluk için önemli etkenlerdendir… Erkek içinde aynı kuralar geçerlidir…

  1. Taraflar dindar-kanaatkâr ve soyu sopu belli aileden gelen ve dini değerlere sahip bir eğitime sahip olan bireylerle karşılıklı evlilik kararı almaları, yine mutlu bir yaşam için gereklidir.

Eğitim-meslek-dini duyarlılık-ibadet alışkanlığı – örf ve adet birlikteliği mutluluk için önemli etkenlerdir. Taraflar arası farklılık aile yaşamı için ciddi problemler teşkil etmekte uyum süresi seneler almaktadır.

  1. Tarafların; Boy-güzellik-fiziki tutarlılık gibi özel- liklerde birbirlerine dikkat etmesi ve benzer özellikleri olan bireylerin kendi aralarında yuva kurması mutluluk için önemli etkendir.

Yukarda zikredilen özelliklere uygun bireyler atasözünde olduğu gibi “Boyu boyuma-huyu huyuma” uygun olursa taraflar ideal aile ortamını hazırlamış olurlar.