İslam hukuku baÅŸlı başına bir sistemler manzumesidir. On dört asır boyunca medeniyet dünyasında varlığını sürdürmüÅŸ, sonradan oluÅŸmuÅŸ hukuk sistemleri kendisinden istifade edip birçok konuda ana kaynak olmuÅŸ ve dünya hukuk literatüründe seçkin yerini korumuÅŸtur.
Ülkemizde resmi uygulama imkânı kalmasa bile, çoÄŸu maddeleri fiili olarak devam etmektedir. Bir anlamda geleneksel hukuk kapsamında sözlü olarak taraflar bilinçli veya geleneksel olarak İslam Hukukunun bazı hükümleri ile yaÅŸamlarında karşı karşıya gelmektedirler.
İslam Hukuku, Anadolu toprağında bin yıllık bir zaman diliminde, kitabımızın konusu olan aile hukuku ile hayatı tanzim etmiştir.
Evlilik ailenin temelidir. Yeryüzünde bulunan bütün toplumlar aile hayatına özel önem atfetmiÅŸ, aile bağı gevÅŸek olan topluluklar tarihten silinmiÅŸtir.
Geleneksel olarak asırlardır aile bağı konusunda sözlü bir hukuk geliÅŸmiÅŸ, töre veya adet olarak nitelenen kurallar manzumesinde, aile bağı çok geniÅŸ kapsamda düÅŸünülmüÅŸ, birinci ve ikinci derece akrabalar aile çatısı altına alınıp güçlü bir kurum olarak hayatta kalma ÅŸansları yükselmiÅŸtir.
1789 Fransız ihtilali ile güçlü aile çatısı tartışılmaya baÅŸlamış ve bireycilik ön plana çıkmıştır. Çekirdek aile olarak tanımlanan Anne-Baba-Çocuklardan oluÅŸan mini kurum artık hayatın bir parçası haline gelmiÅŸtir.
Ülkemizde İslam dini ile ilgili herhangi bir panel, açık oturum, tartışma ortamında veya çaÄŸdaÅŸ medya diye nitelenen yazılı ve görsel kurumun, yazar ve hatiplerinde İslam karşıtlığı yapmanın, İslam dinini tahkir etmenin ilk basamağı hemen nikâh ve boÅŸanma hukuku olmaktadır.
İslam, birden fazla evliliÄŸe neden müsaade etmiÅŸ-- boÅŸ ol deyince anında kadının evlilik bağının bitmesi Müslüman erkeklerin kadını ezmesi-- kadına söz hakkı bile verilmemesi gibi GERÇEKLE alakası olmayan iftira ve linç kampanyaları ile dinimiz aÅŸağılanmaktadır…
İslam Hukuku’nun ilkel bir yapıya sahip olduÄŸu, diÄŸer hukuk sistemlerinin çok üstün bir konuma geldiÄŸi lanse edilip, reklâmlarla karşı hukuk sistemleri yüceltil- mektedir…
İslam hukuk sistemini tahkir etmek pirim yapmakta, bu linç kampanyasına katılanlar onurlandırılmaktadır…
İslam dini karşıtları, düÅŸmanı olduÄŸu İslam Hukukunu inceleme ihtiyacı hissetmeden sadece slogan deyimlerle düÅŸmanlığını, medya vasıtası ile kamuya aktarmaktadırlar…
Slogan baÅŸlıklardan biri, İslam hukukunun çağın ihtiyaçlarına cevap veremediÄŸi, bireysel hayatın yeni boyut kazandığı, feminizm karşıtı olduÄŸu gibi içi doldurulamayan iddialarla asıl niyet İslam dini ve hukukunun tahkir edilmesi olmuÅŸtur
Evlilik müessesesinin, İslam Hukukunda yeri ve kurallarını, helal ve haram hudutlarını inceleyip dinimizin özellikle bayanlara tanımış olduÄŸu hak ve hürriyetleri öÄŸrenmek bir vecibedir…
Bayanlar için, yaÅŸam boyu maÄŸdur olmadan, tehlikelerden arınmış olarak sunulan evlilik hukuku, diÄŸer hukuk sistemlerinde bulunmamaktadır… Bayanlara tanınan özel ayrıcalık, hukuki fırsatlar, erkeklere saÄŸlanmamıştır.
Hanefi mezhebine göre, buluÄŸ çağına gelmiÅŸ, bay ve bayan tüm bireyler için İslam dinin emir ve yasaklarını öÄŸrenmesi FARZ dır…
ÖÄŸrenilmesi zaruri olan bilgi dalları beÅŸ konuda toplanmıştır:
Demek ki evlenecek bireyler, Hangi durumda o- lursa olsun kendilerini ilgilendiren iÅŸlerle ilgili Dinin emir ve yasaklarını öÄŸrenmek ve bilmekle yükümlüdür…
Kiminle evleniyorum… Mehir nedir?.. Nikah nasıl geçerli olur.. Evlilik öncesi oluÅŸabilecek ön ÅŸartlar nelerdir gibi tüm konularda taraflar Dini emir, yasak ve tavsiyeler konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar…
Yukarıda maddeler halinde belirtilen konularda öÄŸrenmemek veya bilmediÄŸi için yanlış bir tercihte bulunmak mazeret olarak kabul edilemez…
Her Müslüman birey, lehinde ve aleyhinde oluÅŸan hukuk bilgilerini öÄŸrenmekle mükelleftir…
Evlilik taraflar arasında oluÅŸan hukukun en önemlilerindendir… Bu nedenle evlilik öncesi bilgilenmek, oluÅŸabilecek sorunların giderilmesi için zorunluluktur…