Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 722 Kez görüntülendi.

HAKKUL GAYR

Nikâhlanmış bireyler artık yeni bir hayata başlamış, aile bağının güçlenmesi ve bir müessese oluşumu için gayret gösterirken herhangi bir şahıs, nikâhlı bayana göz koyamaz. Taraflar arasında nikâh bağı bozulmadan arala- rı açık olsa hatta ayrı yaşasalar bile nikâh üstüne nikâh asla olamaz.

Boşanmış veya eşi vefat etmiş bayanın; bekleme sü- resi olarak belirlenen takvimden önce de evlenilmesi ya- saktır. (İddet müddeti)

Boşanma işlemi iddet müddeti tamamlanınca taraf- lar serbest kaldıkları için istedikleri gibi hareket ederler. Bir başkasından hamile olan bayan, doğum ve doğum sonrası iddet müddeti beklemekle yükümlüdür.

Zinadan dolayı hamile kalmış bayan iddet bekle- meksizin, çocuğun babası ile evlenebilir.

Hamile olmayan bir zaniye,( zina yapan bayan ) eğer bir başkası ile evlenecekse iddet beklemesi gerekir. Zaniyenin iddeti, bir hayz görmesi ve hamile olmadığının anlaşılmasıdır.

Bir bayan aynı anda iki erkekle beraber olamaz. Bu en büyük suçtur. Ciddi söylenti ve ağır isnat varsa nikah düşer. Bayan yasal evliliğini bitirmiş olur. İspat edildi- ğinde ise Zina cezası sabitleşir.

Bir erkek aynı anda bir birbirlerinin mahremi iki bayanla evlenemez. Bu ölçü Kur’an ve sünnetle sabittir. Örneğin, iki kız kardeşle beraber olamaz. İspatı halinde nikah düşer, zina cezası uygulanır…

Dört bayanla evli olan erkek, beşinci ile evlenemez. Bu tür bir densizlik yapan bir erkek, diğer nikahlı eşleri- nin de, nikahlarının fesh olmasına sebep olur… Nikâhın feshini basit bir işlemmiş gibi görmemek gerekir… Mehir---nafaka---tazminat—velayet gibi çok önemli hu- kuki yaptırımlar fesihle beraber başlayacağı için bu tür bir evliliği düşünmek İslam devletinin hükümran olduğu topraklarda çıldırmakla eş değerdedir…