Mehmet Hüsrevoglu:   "MEVLANA'NIN ÜSTADI SEYYID BURHANEDDIN HZ." Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 700 Kez görüntülendi.

İBRAHİM EDHEM

Belh şehrinde dünyaya gelen bir devlet başkanının ço- cuğudur. Bir prens… Belh şehri Afganistan’ın en önemli dünya şehirlerinden biriydi… Belh bir evliya kenti sanki… Mevlâna, babası Bahaddin Veled, Seyyid Burhaneddin-i Veli. Belh şehrinin evlatları… Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan bu belde, şehirlerin annesi diye şöhret bulmuştur.

M.S 1220 tarihine kadar asaletini sürdüren şehir, CENGİZ HAN tarafından yerle bir edilmiştir. Bu tarihe ka- dar İslam dünyasının bilim ve irfan merkezi , mücahit sa- habelerin fetih yurdu olan ve bu nedenle Kubbet-ül İslam (İslam’ın kubbesi) diye adlandırılan bu şehir ayrıca Nizamülmülk’ün açtığı bilim yuvaları ve kütüphaneleri ile ününe ün katmıştı..

İşte böyle bir kentin prenslerinden olan İbrahim Edhem, hayat hikâyesini bizzat kendisi şöyle anlatıyor:

“Benim babam, Horasan meliklerindendi… O sırada genç yaşlarımda idim… Avlanmak için şehir dışına çıktı- ğımda, yanımda köpeğimde bulunuyordu… Tavşan  veya bir tilki izine rastladım. Tam silahımı çekeceğim bir sırada söyleyeni görmediğim bir ses işittim ki şöyle sesleniyordu:

-Ey İbrahim! Bunun için mi yaratıldın? Yahut bununla mı emredildin?. İrkildim ve durakladım… Bu ses üç kez tekrarlandı… Daha sonra devamla;

-Vallahi sen bunun için yaratılmadın… Bununla emr olunmadın…

Bu olaydan sonra oradan uzaklaştım… Yolda babamın çobanlarından birine rastladım… Onun elbisesini giyerek, kendi giysilerimi ve atımı ona verdim… Artık yanımda bir şey kalmamıştı. Bu vaziyetle Mekke yolunu tuttum…”

İbrahim Edhem, Mekke’ye giderek Sûfyan-ı Servi- Fudayl bin Iyaz gibi mutasavvıflarla buluştu… Bir müddet sonra Şam’a geçti. Hicrî 161 veya 166 tarihinde Şam’da vefat etti.

İbrahim Edhem (k.s), Bir Müslüman şahsın Salihler mertebesine ulaşabilmesi için şu altı şartı bünyesinde ta- şıması gerekir demektedir:

  1. Dünyevîleşmeyi, Nimet peşinde koşmayı bırakıp, sıkıntıya alışmak.
  2. Gösteriş ve azameti terk edip, mütevazî olmayı huy edinmek.
  3. Zenginlik  hırsından  vazgeçip,  Hakk’ın taksimatına

şükretmek.

  1. Tembelliği terk edip çalışmaya devam etmek.
  2. Hayal ve emelleri bırakıp, amellere sarılmak.

Uykuyu terk edip çoğu vakti uyanık geçirmek.