Mehmet Hüsrevoglu:   "CUMHURİYET DÖNEMİ DEVRİMLER VE DİNDARLAR" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 498 Kez görüntülendi.

İZMİR SUİKASTI DAVASI

            Hilafet ve saltanat’ın emri vaki ile kaldırılmasından sonra, Kurtuluş savaşını birlikte kazanan lider kadrosu arasında, hayal kırıklığı ve ayrılıklar başlamıştır.

            Millet’in hoşnutsuzluğunu bir nebze gidermek ve tek adam iktidarından öte, demokratik bir yapılanma ile halkı ile barışık bir sistem kurmak düşüncesinde olan Kazım Karabekir paşa, Ali Fuat paşa, Rauf bey öncülüğünde yeni bir parti kurulmuştu…

            1925- 1926 yılları, Türkiye nin en buhranlı dönemi olmuştur… İstiklal mahkemeleri- Takriri sukün kanunu- Şeyh Saîd isyanı- Şapka kanunu- Tekke ve zâviye’lerin kapatılması- Tevhid-i tedrisat kanunu gibi Büyüğünden küçüğüne Ülke nüfusunu direkt ilgilendiren eşi ve benzeri görülmemiş devrim kanunları, ülke halkını umutsuzluğa düşürmüş ve isyanlara sebep olmuştur…

            Ekonomik sıkıntıların had safhaya ulaşmış, Anadolu da kıtlık baş göstermiş, bu ve benzeri devasâ etkenlerin yanında Jandarma baskısı halkın iliklerine kadar hissedilmeye başlamıştır…

            Ülke halkından tamamen kopuk iktidar faaliyetlerini tenkit eden ve yapılan icraatları kabul edemeyen Kazı Karabekir paşa ve arkadaşları “  Terakki perver fırkası  “ isimli bir parti kurarak, iktidara alternatif olduklarını belirtmişlerdir…

            Devrimlerin baskısına ek olarak ekonomik çöküntü sebebiyle artık canından bıkmış bir hale gelen halk, Kazım Karabekir paşa ve arkadaşlarının kurduğu partiyi, tüm ülke sathında kurtuluş için bir can simidi olarak görmüşlerdir…

            Bu büyük ilgi, yapılan ilk kısmî seçimlerde kendisini göstermiş, daha ülke içinde örgütlenmemiş, olmasına rağmen başarı gösterip milletvekili çıkartmış olması, CHF yöneticilerinin çıldırmasına sebep olmuştur…

            Terakki perver Cumhuriyet fırkası’nın, örgütlenmeden, kapatılması Devrimciler için şart olmuştu…

            Lazistan milletvekili Ziya Hurşit’in; Mustafa Kemal paşa’ya suikast yapma düşüncesi bir şekilde Mustafa Kemal paşa’ya ihbar edilmiş, henüz planlama safhasında iken Ziya Hurşit yakalanarak, itiraf etmesi sağlanmıştır…

            Bu olay çerçevesinde, Terakki perver parti kurucuları ve Mustafa Kemal karşıtları tutuklanmaya başlamıştır…

            Başta Kazım Karabekir paşa, Ali Fuat paşa olmak üzere, parti kurucuları ve milletvekilleri dahil,  49 kişi tutuklanıp İzmir İstiklal mahkemesine sevk edilmiş, Terakki perver parti’nin kapatılmasına karar verilmiştir. (14 Haziran 1926)

            Cumhuriyet ilan edilmeden önceki yıllarda, Mustafa Kemal paşa ya muhalefet etmiş, İttihad ve Terakki döneminden kalma bazı hesaplaşmalar da bu dava kapsamına alınmıştır…

            İzmir ve Ankara İstiklal mahkemesi davalarında, geçmişten, son güne kadar, bir şekilde Mustafa Kemal paşa ya muhalefet eden 18 kişi İDAM edilmiştir…

            Bu konu için verilebilecek örneklerin başında eski maliye bakanı Cavit Bey gelmektedir. İzmir suikastı davasında hiçbir ilinti bulunmamasına rağmen idam edilmiştir… Sağ kalanlar ise politik ortamdan zorla uzaklaştırılmışlardır…

            İzmir suikastı davasında yargılanan paşalar suçsuz bulunmalarına rağmen tekrar ordu ya alınmadılar…5 Ocak 1927 yılında emekli edildikleri kendilerine tebliğ edildi…

            Emekli edilen paşalar genç yaşta olmalarına rağmen hiçbir şekilde istifade yoluna gidilmeyip, uzun yıllar polis gözetiminde yaşadılar…

            Netice olarak, olayları tekrar ana başlık olarak özetlemek gerekirse;

            Hilafet ve Saltanat’ın kaldırılması, devrimler nedeniyle, Kurtuluş savaşı komutanları arasında görüş ayrılıkları başladı.

            Savaşı birlikte yöneten komutanların büyük bir kısmı, Mustafa Kemal paşa’nın yöntem ve idare şekline karşı çıktılar. Cumhuriyet ilanından sonra muhalefet daha da güçlendi…

            İstanbul basını Hilafet’in kaldırılma kararını haber alır almaz, ciddi tepkiler verdi… Basını susturmak için İstanbul İstiklal mahkemesi îcâd edildi…

            İstanbul Baro başkanı Lütfi Bey, Hilafet’i savunduğu için tutuklandı…

            Mustafa Kemal paşa- İsmet İnönü- Fevzi Çakmak paşa aynı görüşleri paylaşırken geride kalan tüm paşalar bu üçlüye muhalefet etti…

            Kazım Karabekir paşa ve arkadaşları; Liberal, insan hakları ve DİN hürriyetine saygılı, devletçi ve tek adam zihniyetine karşı olan bir İKTİDAR isterken, Mustafa Kemal paşa ve arkadaşları, jakoben bir sistem diye tanımlanacak, tam ters bir devlet görüşü temsil ediyorlardı…

            İZMİR suikastı davası, bir İÇ hesaplaşma davasına dönüşmüş, Ülke sathında TEK ADAM iktidarının galibiyeti ve tescil edilmesi ile sonuçlanmıştır… Ülke içerisinde, resmen muhalefet yapabilecek bir canlı bırakılmamıştır…