Lian, nikâha manidir. Boşanma bölümünde ayrıntılı olarak inceleneceği için kısaca açıklamak gerekirse; Eşine zina suçlaması yapan, çocuğun kendisinden olmadığını iddia eden erkek, hâkime müracaatla durumun netleşme- sini talep eder.
Çıkacak ne türlü karar olursa olsun, taraflar artık aynı çatı altında oturamazlar, yeniden birleşemezler, nikah tazeleyemezler.
Üç talak sonucu ayrılık neticesinde de olası bir pişmanlıktan sonra dönüş artık mümkün değildir. Aralarında nikâh geçersizdir.
Boşanmanın ağır bir bedeli olacağı, İslam Hukukunda gerek maddi gerekse manevi cezalarla belirlenmiştir.
Maddi cezalar öncelikle ertelenmiş mehrin ödenmesi, belli bir süre nafaka tespiti ve ödenmesi, çocukların tüm masraf ve yükümlülüğünün babaya geçmesi olarak açıklanabilir.
İslam Hukukunda erkek; İslam karşıtlarının propa- gandasında olduğu gibi bir bayanı ulu orta boşama hürri- yetine sahip değildir. Eşini boşamak isteyen erkek, başı- boş bırakılıp, yeni ve taze bir evliliğe bedel ödemeden ulaşamaz. Bu bedel sırayla;
Manevi ceza ise, sünnetle sabit olduğu gibi, Al- lah’ın rıza göstermediği tek helal nedensiz boşanmadır. Herhangi bir kızgınlık sinir anında, eşinden boşandığını beyan etmiş ve dönülmez bir yola girmiş erkek, tüm eko- nomik bedellerini ödedikten sonra bile eşiyle, üzerinden bir nikâh geçmedikçe evlenemez.
Kadın yeniden evlendiği ortamı beğenmemiş mutlu olamamış geçmişteki hatıralar yeni yuva kurmaya engel teşkil ediyorsa tekrar boşanıp eski eşi ile yeni bir hayata başlayabilir. Antlaşma veya hileli evlilikler bu konuda geçerli değildir.
Bu serüvenin zorlaştırılması, nikâh nimetinin kıymetini tarafların öğrenmesi ve idrak etmesi içindir. İkinci bir evlilik olmaksızın eski evliliğin devamının mümkün olmaması sadece manevi bir cezadır.
Eski eşinden boşanıp yeni bir yuva kuran bayan asla tekrar dönüş için zorlanamaz. Dilerse kendi rızası ile arzu ettiği bir evlilik yaparak yeni bir hayata başlayabilir.
Tüm sorumluluğu üstlenen, ayrıca çocuklarının da velayeti kendisinde olan erkek, boşanmaya kalkışmakla, yaptığı işin ne denli sorumluluk gerektirdiğini düşünerek boşanmaya yeltenmeyecektir.
Günümüz İslam karşıtlarının menfi propagandala- rında sürekli vurguladıkları “boş ol” denince bayanın he- mencecik boş olması ve evi terk etmesi senaryosu tamamen İslam düşmanlığından kaynaklanmaktadır.
İslam Hukukunda erkek; Boşanma talebi ile birlikte maddi ve manevi yükümlülük altına girmekte mahkeme kararı ve tamamen resmi ortamda ödeyeceği bedel belirlenmektedir.
Hakikatte boşanmayı isteyen erkeğe bedel ödetil- mekte; Kadın ise tamamen koruma altına alınmaktadır.
Bir anlık “üç talak” terimini kullanmak erkeğinde hayatını zehir edecek kadar yükümlülükleri beraberinde getirmektedir.
Öfke-hiddet-kıskançlık gibi beşeri zaafların aile ha- yatını çökertmemesi için dinimiz her türlü tedbiri almış- tır.
Öfke neticesi meydana gelen boşanmaların tamiri için, hileli ikinci nikâha yeltenenlere Allah Resulü s.a.v. lanet etmiştir.