Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 798 Kez görüntülendi.

MEHRİN HUKUKİ DURUMU

İslam Hukuku mehri, bir başlık parası olarak gör- meyip, parasal bedelin aileye değil bizzat kadına öden- mesini gerekli kılmıştır. Bu konuda Kur’an açık bir şekil- de “Kadınlara mehirlerini hiçbir karşılık beklemeden ve- rin…” diye emir buyurmaktadır. (Nisa Suresi 4–19–24. ayetler )

Kur’an’i bir tavsiye olan mehir, talak yetkisini kö- tüye kullanma ihtimali olan koca için bir anlamda kadının yaşam sigortasıdır. Evlilik başlangıcında belli bir parasal meblağ üzere anlaşan kız tarafı bu meblağı nikâh başlan- gıcında olmasa bile, nikâhın bitirildiği an, eldeki antlaş- maları mahkemeye sunarak önceden tespit edilen mehri rahatlıkla tahsil edebilir.

Mehir, talak’ın zıddıdır. Talak’a yeltenen şahıs aka- binde ödeyeceği meblağı, ayrıca çocuklarının nafakasını düşünmek zorundadır. Ciddi anlamda mehir ödemek du- rumunda olan koca, kolayca boşanmaya tevessül ede- mez…

İslam Hukuku genelde hanımların yaşam koşullarını yükseltmek ve onları muhtaç bırakmamak için ciddi ön- lemler almışlar. Bunlardan biri de mehirdir. Ölüm veya boşanma anında tahsil edilen mehir iyi kullanıldığında kadının yaşam boyu muhtaç olmaksızın asgari bir geçim- le hayata tutunmasını temin eder.

İslam Hukuku, bayanları, evlilik birliğinin mali kül- fetine ortak etmemiştir. Bayanın serveti ne olursa olsun, evliliğin mali yüküne ortak olamaz.