Mehmet Hüsrevoglu:   "KUR’AN DA ZİKİR VE DUALAR" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 4792 Kez görüntülendi.

NEBİ SAV’İN TAVSİYE ETTİĞİ ZİKİRLER

1)SUBHANALLAH:

Allah’ı her türlü noksan ve ayıplardan tenzih etmektir. Kur’an-ı kerim’de şöyle buyruluyor:

“Eğer (yunus) Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar dirileceği güne kadar onun karnında kalırdı“ (saffat, 143)

Bir başka ayeti kerime de, Müslümanların en önemli özelliklerinden birinin tesbihat olduğunu öğreniyoruz.

“ Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz Allah’ı tesbih ederler.“ ( Enbiya, 20)

Bu ayet ışığında, Resulullah sav efendimiz, önemli tesbih kelimelerini öğretmiş ve her daim bunlarla meşgul olunmasını tembihlemiştir. Hadislerden bazıları:

“İki kelime vardır ki, bu ikisi dilde hafif tartıda ağırdır. Rahman olan Allah’ın hoşnut olduğu kelimelerdir.

“SUBHANALLAHİ VE Bİ HAMDİHİ, SUBHANALLAHİL AZİM”

Hadis-i şerifin öneminden dolayı imam Buhari kitabının son hadisi olarak bu tesbihatla eserini tamamlamıştır.

Daha kısa bir tesbihat çeşidini Resulullah sav efendimiz şöyle tavsiye ediyor:

“Allah katında O’nun en çok hoşlandığı sözü sana bildirmemi istermisin? Doğrusu Allah katında en sevimli söz: SUBHANALLAHİ VEBİ HAMDİHİ övgüsüdür“ Namaz sonu, tesbihat’a başlamadan okuduğumuz:

“SUBHANALLAHİ VELHAMDULİLLAHİ VELA İLAHEİLLALLAHU VALLAHU EKBER“ tesbihi ile

“LA İLAHE İLLALLAHU VAHDEHU LA ŞERİKELEH, LEHUL MÜLKÜ VELEHUL HAMDU VE HUVE ALA KULLİ ŞEY’İN KADİR“ tesbihatı;

Nebî sav efendimiz tarafından; Zikirlerin en yücesi olan kelimeler diye niteledikten sonra, sürekli tesbihat olarak tekrar edilmesini tavsiye etmişlerdir…

Vird (ödev) olarak nitelenen, tesbihatın en önemlisi:

“SUBHANALLAHİVEBİHAMDİHİ“ Zikri’dir…

Günlük 100 defa vird olarak bu zikrin tekrarı Resulullah sav efendimiz tarafından tavsiye edilmiştir… Nebî sav efendimiz yaşlılık nedeniyle kolayca yapabilecek nafile bir ibadet istendiğinde günlük:

100 kez Subhanallah

100 kez Elhamdulillah 100 kez Lailahe illallah

tesbihatını aksatmamalarını tavsiye etmişlerdir.(A.Hanbel) Resulullah sav efendimiz, sabah kalktığınızda sağlık ve afiyet içinde güne başlamamızı nasib eden Rabbimize, her uzvumuz için bir sadaka vermemiz gerektiğini belirtir.

SUBHANALLAH… ELHAMDULİLLAH… ALLAHÜEKBER… Zikir kümeleri, sağlığın devamı, güne iyi başlamanın bir anahtarıdır.

Nebî sav efendimiz, Ebu Musa el Eşarî’ye; “LAHAVLE VELA KUVVETE İLLABİLLAH“ tesbihatına devam etmesini tavsiye buyurmuşlardır.

Günlük tesbihat ve zikirlerin başlıcalarından birisi ise ezanla birlikte söylenenleri tekrar etmek ve ezan bitiminde

“ALLAHUMME RABBE HAZİHİ DA’VETİ TÂMME VESSALÂTİL GÂİME, ATİ MUHAMMEDEN VESİLETE VEL FAZİLEH VEBASHU MAKAMEN MAHMUDEN ELLEZİ

VAADDEH” dua ve tesbihatında bulunmak, Âhirette şefaat sebebidir…

3) ELHAMDULİLLAH: (tahmid)

Her türlü kusursuzluk sıfatlarının Allaha nisbet edilmesi ve ona her şekilde teşekkür edilmesidir. Allaha hamd ve teşekkür arz edilmesi aşağıdaki ayetler ile bir yükümlülüktür.

“Allaha hamd olsun de onun seçkin kullarına ise selam olsun de “ Neml, 59

Ve de ki; HAMD Allaha mahsustur.“ Neml, 93 “Eğer şükrederseniz, kesinlikle nimetimi artırırım“ İbrahim, 7

“Bana şükrediniz nankörlük etmeyin“ Bakara,152

Her işin başı hamd ile olmalıdır. Besmele ve hamd

ile başlamayan iş eksiktir. Cennet’i kazanan mü’minlerin ilk sözü’de Allah’a hamd etmek olacaktır…

Bu konu Ayette şöyle tasvir edilmektedir:

“İman edip güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar(a gelince )Onların Rabbi, imanları sebebiyle, kendilerini altlarından ırmaklar akan o nimet dolu cennetlerdeki (saadetlere) erdirir…”

Bunların oradaki duaları, “ ya Allah, seni tesbih ve tenzih ederiz (sözüdür) Orada (aralarında) ki tahiyyetleri (sağlık temennileri, iltifatları) selamdır… Dualarının sonu da “ Elhamdülillahi Rabbil âlemin “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun” (demektir) (Yunus, 9-10 ) Nebî sav efendimiz, hadis-i şeriflerinde;

“Allah’a HAMD ile başlanmayan bir işin hayır ve bereketi kesilir…” ( İ. Mâce--E.Davut.)

“En fazıletli zikir; ELHAMDÜLİLLAH (kelimesi) dir. (İ. Mâce)

“Sözlerin Allah katında en sevimli olanı; Sübhanallahi ve bi hamdihi… (zikridir)…” (BuhariMüslim)

3) ALLAHU EKBER

Allah’ın azamet, kudret ve saltanatının ilan edilmesidir. Aynı zamanda, namazın başlangıç basamağıdır. Tekbir alınmadan namaza başlanmaz.

Tekbir; Dört ayrı ayet-i kerime ile Kur’an’da sabit olan bir kavramdır. Akla gelebilecek her türlü varlıktan daha yüce ve daha üstün olan, sonsuz yaratma gücüne sahip olan Allah’ın yüceliğini ilan etmektir… Tekbir kavramı, tazim kavramı ile eş değerlidir…

“ Allahü ekber!..” nidası ile eş –çocukbabalık gibi her türlü oluşumdan münezzeh, zulum ve acizlik gibi eksik sıfatlardan berî olduğu ilan edilmektedir…

Tekbir lafzı “Allahu ekber” sözcüklerinden ibarettir. İki rekâtlı bir namazda 11 adet TEKBİR gerekli kılınmıştır. Günlük beş vakit namazda 220 kez tekbir getirerek Allah’ın azameti dile getirilip kendisinden daha büyük bir varlık olmadığı ilan edilmektedir.

Tekbir kurban bayramı günlerinde aynı zamanda vacip olan bir ibadettir.

“ALLAHU EKBER ALLAHU EKBERLAİLAHE İLLALLAHU VALLAHU EKBER ALLAHU EKBER VELİLLAHİLHAMD” Zikri;

Arefe günü sabah namazından itibaren 23 vakit tekbir zorunluluğu vardır. Hacda şeytan taşlarken ve her önemli iş ve meşgalede tekbir getirmek “Allah’ı sayılı günlerde zikrediniz. Ayet-i kerimesinin bir gereğidir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi Allah ismi zikredilmeyen, tekbir getirilmeyen, her türlü kesimlik hayvan eti yenilmez…

4) LAFZA-İ CELAL VE ESMAÜL HÜSNA

Zikrullahın hası, zikredilebilecek en yüce isim “Allah… Allah… Allah“ diye sayıya gelmeyen bir an akıl ve kalpten çıkarılmaması gereken o yüce isimdir.

Allah olan o yüce isimle birlikte diğer güzel isimlerinin (esma-ül Hüsna) zikredilmesini Kur’an-ı Kerim’de şu ayetlerle öğreniyoruz.

“Oysa en güzel isimler Allah’ındır. Bundan dolayı Allaha onlarla dua edin” Araf, 180

“…en güzel isimler onundur.” Tahâ, 8

“(sen onlara) de ki: ister Allah deyin, ister Rahman deyin, nasıl çağırırsanız çağırın en güzel isimler O’nundur.” İsrâ, 110

Allah “ismi, sadece Rabbimize mahsus olan ve başka hiçbir varlığa söylenmemiş yüce bir isimdir.

“İşte O Allah’tır… O’ndan başka ilah yoktur… Önünde ve sonunda hamd O’nundur. Hüküm O’nundur Ancak O’na döndürüleceksiniz…” (Kasas, 70)

Buyrulmakta ve hiçbir dilde tam karşılığı olmayan has isim olduğu ayetle bildirilmektedir.

Allah kelimesinin hangi harfi kaldırılsa yine Allah’ın başka bir ismi ortaya çıkar.

Esma-ül Hüsna tüm isimlerin başı olduğu için Allah ismi zatına, İSM-İ AZAM denilmiştir. Nebî sav efendimiz;

“İsm’i a’zam ile dua edildiği takdirde Allah o duaya karşılık verir.“ buyurmuşlardır.

Esmaül Hüsnâ’nın tamamı bu zât isim olan, Allah isminde toplanmıştır.

Ayrıca Esmâü’l-Hüsna şu ayeti kerimede net olarak ifade edilmektedir.

“O, takdir edip yaratan, vâr eden ve şekil veren Allahtır. En güzel isimler o’nundur.” ( Haşr, 24 )

Bu ayet ışığında Resulullah sav efendimiz; “Allah’ın 99, yüzden bir eksik ismi vardır. Kim bu

isimleri ezberleyip tekrar ederse cennete girer. Allah tektir. Tek olanı sever“ (Tirmizi) buyurmuşlardır.

Allah’ın güzel isimleri 99’la sınırlı değildir. Kuranda zikredilmeyen, kendisine has olarak bıraktığı isimleride vardır.

Özellikle sabah ve akşam namazlarından sonra okunması tavsiye edilmiş olan Haşr suresi son üç ayeti (lev enzelna) Esmaül Hüsnâ’yı içeren güzel isimleri nedeniyle çok önemlidir.

Yine Esmâü’l-Hüsna içeren, Âyet-el Kürsi, namaz sonunda tesbihat öncesi okunarak, asırlardır devam eden bir sünnet ihyâ edilmektedir…

Resulullah sav efendimizin Esmâü’l-Hüsna ile şöyle dua ettiğini öğreniyoruz:

“Allah’ım! Sana ait olan, kendisiyle kendisini adlandırdığın veya kitabında indirdiğin yahut yarattıklarından birine öğrettiğin yahut ta yalnız senin katında bulunan gayb ilminde, zatına tahsis ettiğin her bir isimle senden (lütuflarını) dilerim.“ (A. Hanbel)