Nikâh, özellik ve şartların mevcut olup olmaması i- tibari ile a) Sahih b) Fasit c) Batıl diye üç gruba ayrılır.
Bilindiği gibi ibadetlerde, fesat ve batıl arasında bir fark yoktur.
Bir ibadet fasit olunca, batıl olmuştur. Bazı kuralla- rın bozulması veya yok olmasından dolayı ibadet, ibadet olmaktan çıkar. Nikâh bir nevi ibadettir. Nafileden üstün- dür. Beşeriyetin devamına, soyun temiz kanaldan akma- sına, ahlakın yücelmesine vesile olur. Bu etkenlerden do- layı nikâha ibadet gözüyle bakılır…
Nikâh ibadet olduğu gibi, bir başka yönü ile mua- melat dediğimiz, İslam Hukukunun bir parçasıdır. Örne- ğin nikâh; İcab ve kabul terimleri ile yapılır. Şahitler hu- zurunda cereyan eder. Belgelendirerek hüküm altına alı- nır. Mehirle tescil edilir. Bu özelliklerden dolayı nikâh, hem ibadet, hem de hukuki işlemleri kapsar.
Sahih nikâh; tüm kuralların uygulandığı nikâhtır. Akıllı ve buluğ çağına girmiş tarafların nikâha mani ol- mayan şartlarla bir araya gelmesi ile yapılan nikâhtır.
Zorlama ile oluşan bir nikâhta, şartlar yerine gel- mişse nikâh geçerlidir. Ancak taraflar esasında aşırı denksizlik varsa, bayan nikâhın feshedilmesini talep eder- se, nikâh fesh olunur.
Nikâh ve Talak gibi hayati konularda, boş laf, şaka, oyun gibi ciddi olmayan davranışlar asla geçerli değildir.
Bu işin şakası bile ciddi neticeler doğurur. Bir he- ves-bir hayal-bir kızgınlık bir latife ile nikâh masasına oturmak, beraberinde hayati sonuçları da getirir.
Zoraki kıyılan nikâhta da aynı durum benzerliği o- labilir. İstek ve irade zayıflığı ile oluşan kararsızlık, zor- lama ile nikâha dönülünce, artık geriye dönüş olmaz.
Zorlama, gelin ve damat dışında, üçüncü şahıslar- dan da gelebilir. Ancak çok ağır zorlama, can güvenliğini tehdit gibi suçu gerektiren baskı ile oluşan nikâh fasittir. Çünkü nikâhın şartlarından biri eksiktir.
Taraflar kendi aralarında süreli bir evlilik antlaşma- sı yapsa, örneğin bir yıl için evliyiz, süre bitimi boşanma işlemi başlanacak dense, bu tür bir nikâh antlaşması fasit- tir.
Ancak yazılı ve sözlü bir beyan olmaksızın kalbi niyet nikâhı bozmaz. Nikâh, kurallar dâhilinde kıyılmış, her şey normal olarak cereyan etmiştir. Ancak, erkeğin niyet bozukluğunu bilme imkânı söz konusu olamaz.
Nikâhta niyet’e itibar olunmaz.
Bir kimse yalnız gündüzleri beraber yaşamak şartı ile bir bayanla nikâh kıysa; nikâh geçerlidir. Nikâhta, süre asla söz konusu olmamalıdır.
Mut’a nikâhı, bir bayan ve erkeğin, kendi araların- da; gün ve para karşılığı antlaşma yaptığı süreli birlikte- liktir. Bu tür birliktelik asla nikâh değildir.
Mut’a nikâhının haramlığı konusunda icma-ı ümmet vardır.
Mut’a nikâhının peygamberimiz s.a.v. tarafından haram kılındığına dair haberler mütevatirdir.
Nikâh; ibadetle eş değer olduğu için sadece şehevi dürtüler için meşru kılınmış basit bir muamele ve ortaklık değildir.
Kısa birliktelikler ulvi maksatlara alet edilemez. Mümine olan bir Bayan, Müslüman olmayan bir erkekle evlenemez. Bu tarzda kıyılan nikâh işlemi batıldır. Hatta Müslüman olmayan erkek daha sonra İslamiyeti kabul etse bile nikâh yine batıldır.
Bu konuda uygulanan yasak; Kur’an ve sünnetle sabittir.
Mümine bir bayan ancak mümin bir erkekle evlene- bilir. Bu konuda dini bir siyaset ve toplumsal bütünlük amacı ön plandadır. Erkek bir kap, kadın bir su olarak dü- şünülürse; bayan erkek tarafının bünyesindeki oluşuma katkıda bulunacak, kabı dolduracaktır…
Yeni doğacak nesilde, anneden daha fazla babanın izleri genetik olarak çocukta belirginleştiğine göre, Allah korusun, iman etmiş, Müslime bir anneden, Müslüman olmayan bir nesil meydana gelme ihtimali önemlidir…
Diğer dinlerde bile; evlilikte din birlikteliğinin yanı sıra, mezhep birlikteliği bile şart koşulmuştur. Örneğin, Katolik bir kadın bir Ortodoks’la evlenemez.