Bilindiği gibi insanoğlu, tüm yaratılmışların içinde en şerefli olanıdır. (Eşref-i mahlûkat). Bu nedenle insan şahsiyeti çok büyük bir değere sahiptir. İnsan sütü de bu değerler arasındadır.
İslam Hukukunda sütkardeşliği meselesine büyük değer verilmiş, sütkardeşliği ile bireyler arasında, birinci dereceden bir bağ tesis edilmiştir.
Bir çocuğu doğuran anne, nasıl müşfik bir eda ile çocuğun tüm bakımlarını üşenmeden yerine getiriyorsa, sütannede aynı duyarlılıkla anne vekili olarak çocuğa özen göstererek büyümesine yardımcı olmaktadır.
Bu nedenle aralarında parça-bütün ilişkisi doğmuş olmaktadır…
Modern çağda moda haline gelen mama ile büyüyen nesil belki, doğal sütle beslenme alışkanlığı kazana- bilir…
Çocuk sahibi nitelikli bayanların, verimli, çocuğunu düşünmeden, rahat çalışacağı bir ortam düşünüldüğünde, doğumdan belli bir yaş aralığına kadar, profesyonel sütannelik kurumu ihdas edilebilir…
Bakıcı çocuğu ile sütkardeşliği ilişkisi her dö- nemde geçerliliğini koruyacaktır.
Ucuz iş gücü, muhtemelen çocuğun sütanne vasıta- sı ile doğal beslenme yöntemini güncelleştirecektir…
Bu nedenle günümüzde mevcut olmayan sütannelik kurumu geçmişte olduğu gibi gelecekte de bir sektör ha- line gelebilir.
Sütkardeşlerin evlenemeyeceği, Kur’an ve sünnetle sabittir. Bu nedenle tüm müçtehitler haramlık konusunda ittifak etmişlerdir.
Evlilik sonrası oluşan akrabalığa sıhriyet denir. Ak- rabalık nedeni ile birbirleri ile evlenmeleri ebediyen ya- sak olan bireyler dört kısımdır.
Ancak henüz baş başa kalmadan, birbirlerine dokunmadan vefat eden veya boşanan bayanla, sıhriyet oluşmadığı için bayanın çocukları ile haramlık söz konusu olmaz.
Nikâh sonrası üvey kızı ile herhangi bir zaman dilimi içinde erkeğin, şehvetle dokunması, öpmesi veya bu konuda ileri gitmesi, kendi eşi ile olan nikâhın feshi’ne sebeptir. Hâkim eşleri birbirinden ayırır.
Aralarında sıhriyet oluşan şahısların birbirlerine haram olması, Kur’an-sünnet ve icma ile sabittir. Bu konu- daki şer’i hikmet şöyle sıralanabilir.
Akrabalık ilişkilerinde yakınlık ve samimiyet evli- lik müessesesini güçlendirecek ve taraflar birbirlerine alıcı gözle değil, kardeşlik ilişkisi ve hukuku içinde bakacaktır…