Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 765 Kez görüntülendi.

TALAK’A EHİL OLMAK

Karı-koca arasında boşanma için ilk şart erkeğin; mükellef, yani akil ve baliğ olmasıdır. Aynı zamanda şu- urlu ve bilinçli bir durumda olması gerekmektedir.

Bazı sebeplerden dolayı mahkemeye intikal etmiş olan evlilikleri hâkim bitirebilir. Hâkim izlemiş olduğu evlilik tablosundan bir hayır gelmeyeceği kanaatine var- mışsa, büyük olayların oluşumunu def etmek ve toplum menfaatini gözetmek amacı ile evliliğe son verebilir.

Hasta olan erkekte akli problem yoksa boşamaya ehildir.

Erkek, boşanmayı kesinlikle istiyor ve aklına yer- leştirmiş vaziyette eşine bu konuyu beyan ederken lafızla- rı karıştırırsa, başta söz söylemek isterken talak lafzı çık- sa veya tersi olsa talak geçerlidir.

Şaka-sataşma veya sululuk yapmaya temayüllü bir erkek, boşanma sözünün, ne hakiki ne de mecazi manası- nı kast etmeksizin sırf şaka niyeti ile eşine “Sen boşsun”, “Seni boşadım” gibi tabirleri kullansa, talak diyaneten ve hukuken geçerli olur.

Aklı zayıf olan şahsın talak’ı geçerlidir. Dilsizin kendi özel işaretleri ve yazışmaları talak için geçerlidir.

Talak konusunda yazışma ile konuşma eş değerde- dir. Bir kimse eşine, uzak veya yakında olsa bile ayrıldık- larını yazılı bir belge ile bildirirse boşanma gerçekleşmiş olur.

Zorlama-işkence-baskı altında alınan boşanma ifa- desi veya belgesi geçerli değildir. Ancak korku ve tehdit ile kısmi ölüm tehlikesi olmayan bir şahıs, tehditlere da- yanamayıp talak verse boşanma geçerli olur.

Haram olmayan bir şeyin yeme veya içmesinden dolayı sarhoş olan kimsenin talak’ı muteber değildir.

Haram olan bir şeyin içilmesi, kullanılması veya yenilmesinden dolayı oluşan sarhoşluk esnasında beyan edilen Talak ise geçerlidir görüşüne rağmen;

Osmanlı aile hukuk kararnamesi, 104 ve 105. mad- delerinde, Hanefi fıkhına uymayarak, boşanma lafzını ağ- zına aldığı anda, sarhoş olan veya herhangi bir sebepten dolayı oluşan korku nedeniyle ağızdan çıkan talak lafzını geçersiz saymıştır. Aile hukuk kararnamesi, sarhoşluğun özgür irade ile oluşma gerçeğine bakmadan, kocanın temyiz sahibi olma yeteneğini yitirdiği için oluşun talak’ı kabul etmemiştir.

Helal olan bir maddenin kullanımı ile oluşan sar- hoşluk-baygınlık-kısmi akıl eksikliği gibi etkenler elde olmayan iradi sayılmayan oluşumlardır. Örneğin iyileşme çabası ile fazla dozajda ilaç alımı, baygınlık veren bir madde ile çalışma gibi elde olmayan sebepler nedeniyle, irade dışı konuşma ve beyanlar geçerli sayılamaz. Bu ko- nuda müctehidlerin ittifakı vardır.

 

Hz. Osman (ra) rivayeti ile gelen bir hadis-i şerif nedeniyle müçtehitlerin bir kısmı, yer ve gökyüzünü – kadın ve erkeği birbirinden ayırt edemeyecek kadar zil- zurna sarhoş olan şahsın talak’ını kabul etmemiştir…

Ancak sarhoşluğu bir tiryakilik olmuş, her gün sis- tematik içen sarhoşken bile teklif ve hitabı seçebilen, akıl ve temyiz durumu gitmemiş olan bilinçli bir içki tiryaki- sinin talak’ı geçerli sayılmıştır. Bu konudaki ihtilaf sade- ce sarhoşluğun derecesi ile ilgilidir.

Bu konuyu biraz açmak gerekirse, sosyal bir menfa- at için sarhoşun talakı muteber midir sorusuna detaylıca irdelemek gerekmektedir.

Sarhoşun talak’ını geçersiz sayanların ileri sürdüğü görüş;

  1. Sarhoş’un akli melekesi o anlar için bitmiştir.
  2. Toplumda aile bağının devamı istenen bir özel- liktir. Eğer sarhoşların talak’ı geçerli olsa, toplumda bo- şanmış ve parçalanmış aile sayısı artar. Masum bayanlar bu konuda SUÇLU OLAMAZ. Bu nedenle sarhoş’un ta- lak’ı muteber olmamalıdır ifadesini kullanmaktadırlar…

Sarhoş’un talak’ı muteberdir görüşüne uyan hukuk- çularımız ise şu haklı nedenleri ileri sürmektedir

Sarhoşluk, dinen ve ahlaken bir günahtır. Bu hal bir kabahat değil, günahı net olan bir cürümdür… Sarhoş i- ken cinayet-kaza-yaralama gibi suçları işleyen şahıs sar- hoşluk kusurundan dolayı hafifletici bir ceza alamaz

Sarhoşken cinayet işlemekle talak arasında bir fark yoktur. İki taraf için de felaket söz konusudur. Bu neden- le sarhoş cezaya müstahaktır. Talak’ın oluşumu, bu ceza- nın bir tecellisidir.

Bu ceza çoğu kimselere haram olan bir işi yapmak- tan alıkoyacaktır. Bir takım içki müptelaları bu tehlike nedeniyle kendilerine çeki düzen verme ihtiyacı hissede- ceklerdir…

Talak vukuunda mahkemeye müracaat edildiğinde, hâkim bey ben sarhoştum, bu şahsı ben öldürmedim de- mekle; Sarhoştum, talak vererek eşimi boşamadığımı ha- tırlamıyorum arasında bir fark yoktur.

Bu ciddi konu bir anlamda toplumda sarhoşların himaye edildiği sonucunu da çıkarabilir.

Kadınların bir kısmı bu üzücü hadise ile sıkıntıya girecekleri açıktır. Ancak bir kısmı içinde bu hal bir kur- tuluş vesilesi olacaktır.

Sarhoş bir koca ile hayatın çekilmez bir işkence ol- duğunu açıkça beyan eden nice kadınlar olduğu aşikârdır.

Yıllarca sarhoşu çekmek yerine yeni bir hayat kur- mak kadın içinde kurtuluş olabileceğini unutmamak la- zımdır.

Kadın, kocasının bu haline razı ise, tekrar evlilik yolu her zaman açıktır.

Basit bir laf ile boş ol demekle, kadının hemen bo- şanmayacağı, kadın haklarını içeren kanun maddelerinin, diğer sistemlerde bulunmadığı bilinmesine rağmen;

İslam karşıtları, talak verince hemen boşanma ger- çekleşip, kadın bir kenara atılıveriyor kara propagandası ile İslam düşmanlığını çok ileri boyutlarda sürdürmekte- dirler.

İslam Hukuku, her zaman kadın hakları savunucusu, uygulayıcısı ve koruyucusudur.

  1. Talak’la kadın, boş ol denince hemen boş olmaz. Öncelikle talak veren erkek bu ifadeyi hâkim huzurunda mahkeme kanalı ile tescil eder.
  2. Talak gerçekleşmişse öncelikle mehir devreye gi- rer ve nikâh öncesi anlaşılan bedel her ne kadarsa, bu be- del rıza ile ödenir. Ödeme konusunda güçlük çıkarılıyor- sa, mahkeme erkeğin mevcut mallarını satma yetkisini kullanarak, bayanın mehrini öder. Örneğin günümüz ko- şullarında mehir bedeli bir kilo altın veya 25 bin dolar veya bir daire gibi menkul, gayrimenkul olan bir değer ise, bu taahhüt edilen bedel resmen erkekten tahsil edilir.
  3. İddet müddeti, varsa hamilelik başlangıcından i- tibaren iki yıl boşanmış bayanın ev dâhil tüm masrafları eski kocası tarafından karşılanır.
  4. Çocuklar kesinlikle babaya aittir. Çocuk nedeni ile Anne’nin geleceği ipotek altına alınamaz. Anne ço- cuksuz olarak yeni bir hayata hazırlanır. Ancak anne ço- cuğunu yanına almak istiyorsa, istek kabul edilir. Baba nafaka öder…
  5. Çocukların eğitimi-bakıcısı-nafakası tamamen baba tarafından temin edilir.
  6. Ağızdan çıkabilecek bir talak kelimesi erkeğe maddi ve manevi çok ağır bir bedel ödetmektedir. Yuka- rıdaki şartlar çerçevesinde Talak’a cüret, parasal olarak çok ağır bedeli gerektirirken, çocuklu bir baba yeniden nasıl evlenir, manen nasıl huzurlu olabilir, çok çocuklu bir babayı yeni gelecek bayan kabul eder mi diye düşün- mek gerekmektedir.

Diğer muharref semavi dinlerde evlilik bağı ö- lünceye kadar kuralı gereğince uyuşamayan ve aralarında ciddi görüş ayrılıkları bulunan evli çiftler dinleri gereği boşanamayınca aile hukuken devam etse bile, fiilen bit- miş olmakta bireyler tek çatı altında düşmanca yaşamaya devam etmektedirler. Bu birliktelik insan için hayatın ta- mamen zindan olması veya bireylerin gayrı meşru ilişki- lerinin başlangıcına sebebiyet vermesi ile devam etmek- tedir. Bu anlamda boşanma bir kurtuluştur. En azından bireyler ikinci evliliklerinde mutlu aile ortamını yakala- yabilme şanslarını elde etmiş olurlar.