Mehmet Hüsrevoglu:   "İSLAM'DA EVLILIK VE BOŞANMA" Kitabı Sayfa İçeriği

Mehmet Hüsrevoglu

Bu Sayfayı Paylaş; Bu sayfa 989 Kez görüntülendi.

TALAK’IN ADEDİ

Bir erkek eşini; ayrı ayrı zaman ve zemin içinde üç kez boşama hakkına sahiptir. Erkek dilerse bu hakkını bir celsede kullanabilir. Eşini boşayan erkek bu durumu mahkemeye  bildirmek zorundadır…

Bir erkek, herhangi bir ciddi tatsızlık ve karşılıklı ayrılık belirtilerinin açığa çıktığı bir dönemde dönüş yo- lunu kapatmak tarafların kısmi ayrılıkla kendilerine gel- mesi niyeti ile eşini bir Talak ile boşasa, iddeti içinde ve- ya bitiminde yeniden Nikâh kıyılıp şartlar tekrar gözden geçirilerek tekrar  birleşebilirler.

Bu tatsız evlilikler için belki kurtarma yöntemi ola- bilir. Eğer taraflarda bir müspet belirti yoksa üç talak ile artık birleşme yolları tamamen kesilir.

Bir erkek kendisine verilen üç talak hakkını şu şe- kilde kullanabilir.

  1. Bir tek söz ile üç talak’ı birden verir. “Seni üç ta- lak ile boşadım” gibi.
  2. Önce bir talak verir. Kadın iddet beklerken ayrı- lık rüzgarları daha da şiddetli esmeye başlamışsa, ikinci ve üçüncü talak ile beraberlik kesilir.
  3. Önce iki talak verir, belirtiler müspet değilse bir talak ilavesi ile bağ kesilir.
  4. Bir biri peşi sıra üç talak verir. Süre kullanımı is- temez.

Üç talak ile bitmiş olan evliliğin tamiri neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Ciddi pişmanlıklar neticesi tekrar evlenmeyi arzu eden eski evliler için geriye kalan tek şart; Bayanın hilesiz temiz bir evlilik yapıp tekrar boşan- masına veya yeni eşin vefat etmesine bağlıdır.

İslam hukukunda çoğu ibadetlerin kazası-kefareti olmasına rağmen boşanma konusunda kurallar çok  açık ve nettir. İslam Hukuku evlilik müessesesini dini bir ku- rum olarak görmüş ve bu konuda lakaytlık ve laubaliliğe asla göz yummamıştır.

Erkek öncelikle talak kelimesini asla ağzına alma- mayı öğrenecek ve bu işin şakasının bile ciddi olduğunu aklından çıkarmayacaktır. Eğer doku uyuşmazlığı oldu ta- raflar birbirlerini kabul etmeyecek düzeyde huzursuzluk- lar devam edecekse yavaş yavaş doku bir birinden ayrıl- malıdır. Bu ayrılma seansları da bir ve ikinci talaklardır,

Bir kızgınlık ve öfke ile üç talak’ı birden vermek Küfran-ı Nimet’tir. Öfke ile kalkan zararla oturmayı bile- cek ve ayrılık hazırlıklarına başlayarak maddi ve manevi bedel ödeyecektir.

Üç talak meselesi, birçok ilmi münakaşalara mevzu teşkil ettiğinden, bu meseleyi biraz daha dolaylı incele- mekte yarar bulunmaktadır

Bir erkek eşine herhangi bir mecliste; “Sen boşsun – sen boşsun- sen boşsun…” diye boşanmayı kast ederek hitap ettiğinde erkeğin kalbi niyeti sorgulanır. Bir talak’a niyet edip, tekid veya belirgin olsun diye, bir kelimeyi üç kez tekrarladın yoksa üç talak-ı bir anda vermeye mi ni- yet ettin sorusuna bu konuda erkeğin niyeti ve cevabı ö- nemlidir ve niyetine göre hareket edilir.

Bir talak vermeyi tasarlamış, kızgınlık-heyecan vb. etkenlerle üç kez kelime tekrarı yapmış ise bir talak o- luşmuş olur. Yoksa niyet üç talak için yapılmışsa üç talak vaki olmuştur.

Henüz evlilik başlangıcında, nikâh kıyılıp, zifaf gerçekleşmeden, bir kızgınlık ve öfke ile üç kez sen boş- sun dense niyet ne olursa olsun bir talak gerçekleşmiş o- lur.

Bu hükümler kuşkusuz İslam toplumunda, şer’i mahkemelerin taraf olduğu ortamda gerçekleşen konu ve hükümlerdir…

Günümüzde ise, bayan için çok önemli bir sigorta olan, mehir kavramının sembolik hale gelmesi, talak du- rumunda, erkeğe yaptırım uygulayabilecek adli bir merci bulunmaması nedeniyle, ağız alışkanlığı veya dini hü- kümlerin değerini bilmeme, anlamama gibi etkenler ne- deniyle son dönem fıkıhçılarımız üç talak kavramını ye- niden tanımlamışlardır.

Son dönem fıkıhçılara göre; “Kocanın her aklına estiğinde ve psikolojik durumu ne olursa olsun karısına sen boşsun demesi ile kadın boş olmaz… Bayan bir te- mizlik içinde ( iki hayız arasında ) ancak bir talak ile bo- şanır… kaç sayı zikredilirse zikredilsin bir talak söz ko- nusudur… Boşama, regl dönemi bitip, temizlik başlayın- ca, cinsel temas olmadan vuku bulacaktır… Aksi halde geçersiz olur… Daha sonraki temizlik döneminde, yine aynı şartlar dâhilinde, ikinci boşama, daha sonraki temiz- likte üçüncü boşama gerçekleşir…

Bu yöntem izlendiği takdirde sünnet uygun, adil bir taraflar ayrılığı gerçekleşmiş olacaktır…

Üç talak ile boşanma Allah’ın hoş görmediği en ağır insan hakkı ihlalidir. Her ne kadar bayan evlilik başlangı- cında tespit edilen mehirle hayatının bir kısmını ekono- mik olarak rahat geçirse bile üç talak ile boşanma İslam toplumunda benimsenmemiş erkek bu yönteme başvur- duğu için toplum tarafından ayıplanmış hatta dışlanmıştır.

Hz. Ömer hilafeti zamanında eşini bir anda üç talak ile boşayan erkek toplum önünde azarlanır hatta kısmi darp cezası uygulanırdı. Bu nedenle mehir-nafaka- çocu- ğun babaya verilmesi gibi İslam hukukunun, nikâhla ilgili

 

 

 

temel kurallarının işlemediği bir toplumda,    keyfi talak erkeğin kendi isteğine bırakılmaz.

Özellikle bayanın şahsi hukuku, kul hakkı, birinci planda düşünülmeli İslami hükümlerin uygulanmadığı toplumlarda erkek üç talakla eşinden ayrılmak için giri- şimde buluşmuşsa, talak’ın karşılığı olan mehir müesse- sesini işletmeli ve eşinin hakkı olan mali yükümlülükler, çocuk paylaşımı gibi ana sorunlar çözülmelidir…

İslami hükümlerin uygulandığı toplumda sebepsiz yere keyfi boşanmalar yok denecek kadar azdır. Eğer bu tür bir keyfiyet söz konusu olmuş ve kadının hakkı olan mali yükümlülüklerden erkek kaçmış ise, bedeli çoğu zaman ağır olarak ödetilmiştir.

İslam hukukunun geçerli olmadığı toplumlarda isi kız tarafı kendi töresini tesis etme gibi değişik yöntemlere baş vurduğu zaman, bir tür kendi adaletini oluşturma, iki hatta daha fazla kişilerin mağdur olmasını, nice canların heder olmasını beraberinde getirmektedir. Bu konu has- sas bir yapı arz ettiği için asla talak lafı ağza alınmamalı ve bu kelime zihinde ve dilde alışkanlık yapmamalıdır.

Aile huzursuzluğu her iki birey için acıların en bü- yüğüdür. Bu tür konular taraflar arasında kangren olma- dan aile büyüklerine aktarılmalı ihtilaflar güzellikle çö- zülmelidir. Eğer uyuşmazlık kapanmıyor taraflar birbirle- rini benimsemiyorlarsa sulh yolu ile yine aile büyükleri- nin gözetimi altında ayrılık kararı alınması en uygun yön- temdir.