Resulullah sav efendimizin öğrettiği zikir çeşitlerinden biri de tevekküldür.
Tam bir inanışla, her şeyin Allahtan geldiğine iman ve insanların bazı olaylara hükmetme gücüne sahip olmadığını bilmesi, takdir olunana rıza göstermesidir.
Kur’anı kerimde, En’am suresi ayet 61 de bu konu net olarak ifade edilmektedir.
Yaratılan üzerinde her türlü yaptırım gücüne sahip olan Allaha tevekkül etmek her işin sonucunu, vekil tayin edilen Allahtan beklemektir.
Nitekim Âl-i İmran, 159’da:
buyrulmaktadır.
Tevekkül: yapılması gereken işlerin, sebeplerine sarıldıktan sonra sonucunu Allah’a bırakmaktır.
Tevekkül; Kader çizgisinde oluşan olayların değişim gücünün kendi imkânları içinde olamayacağını bilip hayrın ve şerrin Allahtan geleceğine iman edip rıza göstermektir.
“İmanınız varsa, Allaha tevekkül ediniz!“ uyarısı fevkalade önemlidir. (Mâide, 23)
Hz İbrahim ateşe atılırken dilinden düşürmediği zikir; “Hasbunallahi ve ni’mel vekîl” olmuştur. Sürekli bu zikirle sabretmesi nedeniyle Kur’an-ı Kerimde “sözünün eri İbrahim” diye övülmüştür.(Necm, 37)
Nebî sav efendimiz ; “ Büyük zorluk ve sıkıntılara düştüğünüz vakit; Hasbünallahi ve ni’mel vekîl zikrine devam ediniz…” buyurmuşlardır. (E.Davud-A.b.Hanbel)
Tevekkül kalben tamamen teslim olmaktır ki imanın yüceliğinden kaynaklanır.
Bireylerin kendisine güvenmesi, özgüven, egoizm veya narsizm denilen nefse tapınma gibi duygular tevekkülün zıddıdır.
Tevekkül bir zaaf değil Allaha güvenmektir. Sebeplere yapışıp, çalışıp sonra sonucu Allahtan beklemek en büyük erdemdir.
Her türlü çaba ve gayret sonucu hedeflenen iş başarıya ulaşmamışsa, isyan ve mağlubiyet içinde olmayıp kadere rıza gösterilmelidir.
İnşirah suresi, 5-8. Ayetlerde bu konu net olarak şöyle ifade edilmektedir.
Sürekli dilimizden düşürmeyeceğimiz tevekkül zikirlerini Resulullah sav efendimiz bizlere şöyle öğretiyor:
Nebî sav efendimiz, Hz. Ali’ye ra. Tehlikeli ve zorluk içeren bir konu ile karşılaşıldığında şöyle tevekkül edilmesini emir buyurmuşlardır.
Nebî sav efendimiz bizzat ; “lâ havle velâ kuvvete illâ Billâh” zikrinin Cennet hazinelerinden bir hazine olduğunu..” Beyan buyurmuşlardır…